Kurumların büyümesinin önemli yollarından biri operasyonlarını sınırlarının ötesine taşımaktır. Üretim operasyonları bir ülkede yer alan şirketin satış operasyonları bir başka ülkede olabilir. Burada önemli olan şirketlerin nasıl bir yurtdışına açılma stratejisi izlediğidir.
Bu noktada sorulması gereken soru; yabancı bir firmanın aşina olmadığı yerdeki yerel oyuncularla nasıl rekabete gireceğidir. Yüksek derecede kazanım vaat eden bu strateji, getiri ölçüsünde risk de barındırmaktadır.
Pulitzer ödüllü New York Time yazarı Thomas Freedman, global rekabet, kıtalararası aktiviteler ve dijitalleşme ile dünyanın düzleştiğini duyurmuştu. Buna karşın örnek globalleşme çabaları incelendiğinde bu düz yolun tümsekler içerdiği görülebilir. Coğrafyalar kendilerine has yerel zorluklar, engeller ve uyum ihtiyaçları içerebilir. Japonya Osaka’da faaliyet gösteren bir McDonalds ya da Kuzey Amerika’daki bir Ikea aynı ürün portföyü ile başarılı olabilir mi, yoksa menüsü veya ürünleri yerel beklentilere uydurmalı mıdır?
Bu noktada globalleşme 2 eksende değerlendirilebilir.
Bununla birlikte globalleşme 2 şekilde yapılabilir.
Globalleşme stratejisine göre endüstriler 4’e ayrılır.
Kaynak: Virgina University, Advanced Business Strategy